Bakan Varank:
“Fuat Sezgin Hocamızın mirasına en iyi şekilde sahip çıkmaya devam edeceğiz”
“Amacımız Türkiye genelinde farkındalığı artırmak”
Tarih: 18 Şubat 2019

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Prof. Dr. Fuat Sezgin’in hatırasını yaşatmak adına yıl boyunca üniversiteler ve diğer paydaşlarla etkinlikler düzenleyeceklerini belirterek, “Bakanlık olarak, bağlı ve ilgili kuruluşlarımızla Fuat Sezgin hocamızın mirasına en iyi şekilde sahip çıkmaya devam edeceğiz. Amacımız Türkiye genelinde farkındalığı artırmak.” dedi.

Varank, Diyarbakır'da 15-17 Şubat’ta düzenlenen Uluslararası İslam Bilim Tarihi ve Fuat Sezgin Sempozyumu'nun açılışına katıldı. Kayapınar Belediyesinin ev sahipliğinde Kadim Akademi ve İlim Yayma Cemiyeti Diyarbakır Şubesi ortaklığıyla gerçekleştirilen sempozyumun açılış oturumunda konuşan Varank, şunları söyledi:

 YILIN İLK ETKİNLİĞİ: Uluslararası İslam Bilim Tarihi ve Fuat Sezgin Sempozyumu vesilesiyle medeniyetler beşiği Diyarbakır’da sizlerle bir arada bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyor, hepinizi, saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. 30 Haziran 2018’de ahirete irtihal eden Profesör Doktor Fuat Sezgin hocamız, ülkemizin yetiştirdiği en başarılı ve çalışkan ilim insanlarından biriydi. Yüreği memleket sevdasıyla çarpan saygıdeğer hocamız, kendisini medeniyetimizin ilmi birikimini gün yüzüne çıkarmaya adamıştı.  Nitekim hocamız tüm çalışmalarının amacını şu şekilde özetliyor: “Gayretimin bir kısmı bilim dünyasına hizmet, ama diğer çok mühim bir gayesiyse; koskoca bir İslam âleminin yitirmiş olduğu kendine hürmeti, güveni ve insanlık tarihindeki yerini hatırlatmak, kaybettiklerini iade etmek içindir”. Biz de eserleriyle nesiller boyunca adından söz ettirecek Fuat Sezgin hocamızın hatırasını yaşatmayı boynumuzun borcu olarak görüyoruz. Bu amaçla; bilim, teknoloji ve yenilik alanındaki çalışmalara büyük önem ve destek veren sayın Cumhurbaşkanımızın kararıyla 2019 yılı “Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı” olarak ilan edildi. Dolayısıyla bu sempozyum, yılın ilk etkinliği olması hasebiyle özel bir öneme sahip. Sene boyunca düzenlenecek bu gibi etkinlikler; hocamızın ömrünü adadığı İslam kültür ve medeniyet hazinesinin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacak, özellikle de genç kuşaklara onun çalışma azmini ve şevkini aşılayacak.

HAYATININ DÖNÜM NOKTASI: Biliyorsunuz orta öğrenimini Erzurum´da bitiren hoca, mühendis olma niyetiyle 1943’te İstanbul’a geliyor. Akrabasının tavsiyesi üzerine, İstanbul Üniversitesi Şarkiyat Araştırmaları Enstitüsü´nde alanının en tanınmış uzmanlarından olan alman Helmut Ritter’in verdiği bir seminere katılıyor. Bu seminer hayatının dönüm noktası oluyor ve tüm planlarını değiştiriyor. İstanbul Üniversitesi Şarkiyat Enstitüsü’ne kaydolan hocamız, akademik kariyerine de burada başlıyor. 1960 askerî darbesinden sonra üniversiteden atılıyor ve akademik hayatına Frankfurt Üniversitesi’nde devam etmek zorunda kalıyor. İnsanlık tarihinin başlangıcından bugüne kadar sahasında yazılan en kapsamlı eser olan Arap-İslam Bilim Tarihi’nin ilk cildini 1967’de yayınlayan hoca, bu benzersiz eserin 18. Cildini yazmaktayken aramızdan ayrıldı.  Hoca’nın Frankfurt’ta kurduğu İslam Bilim Tarihi Müzesi ve 45 bin cilt özgün eseri içeren kütüphanesi, dünyada alanında ilk ve eşsiz kuruluşlardır. Burada önemli bir hususu da vurgulamak istiyorum. Fuat Sezgin hoca, Frankfurt’taki Enstitüsü için temin ettiği eserlerden kendi imkânlarıyla özel bir kütüphane de oluşturmuştu. Bu özel kütüphanesini Türkiye’ye getirmek istemiş, ancak Almanya bu eserlerin önemli bir bölümünün ülkemize getirilmesine izin vermemiştir. Yine 2008 yılında, Fuat hocanın değerli bağış ve çabalarıyla İstanbul İslam bilim ve teknoloji tarihi müzesi kuruldu.

EŞSİZ KATKI SUNDU: 2010’da müzenin faaliyetlerini desteklemek için Bakanlığımız, TÜBA ve TÜBİTAK’ın da katkılarıyla Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfını kurduk.  Bahse konu müzeler, Müslüman bilim adamlarının yüzyıllar boyunca insanlığa armağan ettiği icat ve keşifleri kapsamlı bir şekilde sunmaktadır. Astronomi, coğrafya, gemicilik, zaman ölçümü, geometri, optik, tıp, kimya, fizik, mimari ve harp tekniği alanlarında sergilenen eserler, İslam bilimlerinin geldiği noktayı göstermesi açısından son derece etkileyicidir. Tabi şunu da çok net bir şekilde görebiliyoruz. Bu keşif ve buluşlar, değişik yollardan Avrupa’ya geçip kabul görmüş ve özümsenmiş. Batı dünyası bu eşsiz mirası kendine mal etmiş. Çok çarpıcıdır. Daha önce Fuat Sezgin hocamızın kitaplarında yer verdiği bir bilgiyi Cumhurbaşkanımız uluslararası bir toplantıda ifade etmişti. Amerika kıtasının 1492’de Colombo tarafından değil ondan 3 asır önce Müslüman denizcilerin keşfettiğinin dillendirilmesi bile batılı akademi çevrelerinde çok büyük rahatsızlık yaratmıştı. Fuat Hoca’nın çalışmaları, aslında İslam medeniyetine ait olan zengin mirası, itiraz edilemez şekilde gün ışığına çıkararak, İslam ve dünya bilim tarihine eşsiz bir katkı sunmuştur. Dolayısıyla hocamızın çalışmaları, bilimler tarihinin bir bütün olduğunu, gerçeğe uygun ve önyargılardan uzak şekilde ispatlamaktadır. Bu durumun; milletimizin bilimsel, teknolojik ve topyekûn kalkınması için gerekli olan özgüven ve motivasyona çok ciddi katkıları olacağına inanıyorum. Müzelerdeki aletlerden hareketle hocamız, “İslam’da Bilim ve Teknik” adlı 5 ciltlik bir katalog eser yazmıştır.  Böyle bütüncül ve kapsamlı bir eser bugüne kadar müze kataloğu olarak ilk defa yazılabilmiş; Türkçe, İngilizce, Almanca ve Fransızca olarak 4 dilde yayınlanmıştır.

İLHAM VERİCİ: Hocamızın aziz hatırasını yaşatmak adına yıl boyunca TÜBA, TÜBİTAK, üniversitelerimiz ve diğer paydaşlarla çeşitli etkinlikler düzenlenecek. TÜBA bu yıldan itibaren Fuat Sezgin ödülleri vermeye başlıyor. TÜBİTAK, hocamızın çalışma alanıyla ilgili bilimsel araştırmaları desteklemek amacıyla proje çağrısına çıkacak. Bakanlık olarak, bağlı ve ilgili kuruluşlarımızla Fuat sezgin hocamızın mirasına en iyi şekilde sahip çıkmaya devam edeceğiz. Amacımız Türkiye genelinde farkındalığı artırmak.  Aslında tam da bu noktada tekrar hocamıza kulak verelim, bakın şöyle söylüyor: ‘Şimdi düşününüz; siz bir dinin mensubusunuz ve o dinin peygamberi (sav) ne diyor: (İki günü birbirine eşit olan insan zarardadır.) Bunu Müslümanlar kâfi derecede göz önüne almadılar. İnsanların dikkatini buna çekmediler. Demek ki İslam dini sizden her gün yeni bir şey istiyor. Yani bu soruyu her Müslüman’ın kendisine sorması lazım.’ İşte biz de, genciyle yaşlısıyla toplumda bir yenilik yapma algısı, üretici düşünme ve fark oluşturma bilincinin artmasını arzuluyoruz. Bu manada Fuat Sezgin hocamızın benzersiz çalışmaları, İslam medeniyetinin vizyonu ve üretkenliğini yansıtması açısından oldukça ilham verici. Ondan aldığımız bu ilhamla çalışmaya ve özellikle gençlerimize bu ilhamı aşılamaya devam edeceğiz. Fuat sezgin hocamızın bizim fikir dünyamızda açtığı ufkun, aşıladığı özgüvenin önemi çok büyüktür. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, 16 yıldır bu ülkeyi büyütmenin mücadelesini verirken, Fuat Hocamız gibi bu topraklarda yetişmiş fikir adamlarının, alimlerin, gönül erlerinin bize öğrettikleriyle yol yürümeye gayret ediyoruz.

 

Güncelleme Tarihi: 18 Şubat 2019