İSKOÇ Organik

Türkiye’nin en büyük hukuk bürolarından birisine sahip olan Av. İskender Uygunbaş, annesini kanserden kaybedince bu hastalığa karşı savaş açtı ve Spirulina üreticiliğine başladı.

Annesini 2002 yılında kanserden kaybeden İskender Uygunbaş,  “topluma avukatlık hizmetinin dışında nasıl daha faydalı olabilirim?” düşüncesiyle araştırmalara başladı.

Solucan Gübresi Üretimi ile Başlayan Yolculuk

2010 yılında solucan gübresi ile daha organik ürünlerin üretilebileceğini araştıran Uygunbaş, uzun araştırmalar sonucunda, kimyasal kullanılmadan organik ürünlerin üretimi için solucan gübresi üretmeye karar verdi ve üretime başladı.

Uygunbaş, Türkiye’de üretilmeyen, Avrupa’da da az üretilen solucan gübresinin farklı türlerini de üreterek 2023 yılında dünyadaki ilk 20 firma arasına girmeyi hedefliyor.

Spirulina Gerçeği

Solucan gübresini araştıran İskender Uygunbaş’ın babası da kanser hastalığına yakalandı. Hasta olan baba Uygunbaş’a spirulina üretmesini istedi. Spirulinayı da araştıran Av. Uygunbaş, spirulanın içerik itibari ile yüzde yüz insan sağlığına gerekli olan bir yiyecek olduğunu gördü.

TÜBİTAK ve KOSGEB Desteği

TÜBİTAK ile bir Ar-Ge çalışması yapan İskender Uygunbaş, projeyi başarı ile tamamlayarak ilk ürünleri ortaya çıkardı. KOSGEB’den de Endüstriyel Uygulama Desteği alan Uygunbaş, “Spirulina Alginin Endüstriyel Alanda Kullanıma Sunulması” konulu projeyi başarı ile tamamlayarak işletmede üretim hattını zenginleştirdi.

Şu anda 41 tane daha Ar-Ge projesinin olduğunu söyleyen Av. İskender Uygunbaş:

Onlarca Hastalığın Tedavisine Yardımcı Oluyor

 “Bilimin olmadığı bir üretimin olmaması gerektiğini düşünüyorum. Şu anda 18 üniversitede 48 hoca ile çalışıyorum. Spriluna bağışıklık sistemini güçlendiriyor. İçerdiği yüksek vitamin ve minareller ile vücudumuzu besliyor. Aşırı dozda antihistaminiklerden uzaklaşmamıza yardım ederek DEMANS hastalığı ile mücadeledeki şansı arttırıyor. PARKİNSON ve ALZHEİMER gibi kötü yönde gelişmekte olan hastalıkların yavaşlamasına ve gerilemesine yardımcı oluyor.  Kanser, özellikle ağız kanseri ile potansiyel olarak savaşıyor. Kan şekeri seviyenizi düzenleyerek diyabeti önleyebiliyor veya tedavi edebiliyor. Kilo kaybına yardımcı oluyor. Bağırsaklardaki sağlıklı bakterileri arttırıyor. Alerjilerle savaşmanıza yardımcı oluyor. Kan basıncınızı düzenliyor. Kolesterol seviyenizi dengeliyor. Trigliseritlerin azaltılmasına yardımcı oluyor ve daha birçok hastalığın tedavisine katkı sağlıyor.” İfadelerini kullandı.

Tarım ve Hayvancılık Sektörü

İnsan sağlığına bu kadar fayda sağlayan bir ürünün hayvanlar ve bitkiler için de fayda sağlayabileceğini düşünen Av. Uygunbaş, bitki ve hayvanlar için de araştırmalar yaptı. Dünyada bu işi iki yabancı firmanın yaptığını, hayvancılık sektöründe kullanılan yem ve bitkilerde kullanılan gübreleri özellikle Türkiye’ye vermediklerinin altını çizen İskender Uygunbaş:

“Türkiye’de iyi tarım uygulamaları yapılır ve organik tarıma çiftçiler yönlendirilirse, yurt dışından gelen kimyasal gübreler rağbet görmeyecek ve böylece organik yem ve bitki gübresini iç pazardan temin edebileceğiz. ” dedi.

Hayvan Yemi ve Bitki Gübresi Üretimi

Bu araştırmaları yaptıktan sonra hayvan yemi ve bitki gübresi de üreten Av. Uygunbaş, Ege Bölgesi’nde birçok bölgede hem hayvancılıkta hem de tarımda ilk uygulama örneklerini yaptı ve çok olumlu sonuçlar aldı. Spirulina gübresi kullanılarak yapılan tarımda yüzde 10 ile yüzde 60 arasında ürün artışı, hayvanlarda da kilo artışı ve süt veriminde çok olumlu sonuçlar gördü.

Dünya Standartlarının Üzerinde

Türkiye'nin en büyük Avrupa'nın 5. büyük spirulina üretim işletmesi olduklarını söyleyen Uygunbaş:

“Yüzde 100 yerli, yüzde 100 saf üreterek sattığımız HANA Spirulina'nın kalitesinin dünya standartlarının üzerinde olması bize gurur veriyor.

Bu işin kırılma noktası annemi kanserden kaybetmem oldu. Kanseri stres ve kötü besinler tetikliyorsa en azından birini önleyebilir, azaltabilirim düşüncesinden bu güne geldik. Dünyada 4 - 5 firmanın yaptığı hayvan yemini Türk hayvancılığına kazandırdık. 40 bin dönüm açık ve kapalı alanda yaptığımız denemelerle de Türk tarımına organik gübre kazandırıyoruz ki bunu dünyada 2- 3 firma yapıyor ve ülkemizde satışı bulunmamaktadır. Bu ürün, bilinçsiz gübreleme ve zararlı kimyasalların bitkide bıraktığı pestisit ve kimyasal birikimlerin büyük çoğunluğunu bitkiden uzaklaştırıp, kansorejen etkiyi azaltıyor. Toplumun daha sağlıklı yiyeceklere kavuşmasına neden oluyor. Üretimdeki yüzde 15 – 50 arasındaki verim artışı, toprakta bıraktığı organik madde miktarı ve daha nice sayamadığım faydaları var. Çocuklarım sorduklarında göğsümü gere gere anlatabileceğim bir eylemim olmasından mutluyum.” ifadelerini kullandı.

 

Hazırlayan: Şenol DEMİR

Güncelleme Tarihi: 29 Temmuz 2019