KOSGEB, yurt dışından ithal edilen ürünleri Türkiye’de yerli ve milli imkânlarla üretecek olan KOBİ’lere 6 milyon liraya kadar destek verecek.

Kadın Girişimciden Sanal Gerçeklik Simülasyonu

Kadın Girişimciden Sanal Gerçeklik Simülasyonu

Kadın Emeği Zirvesi’nde ödül alan Covisart’ın kurucusu Ayşe Ertaş, ortağıyla birlikte geliştirdiği simülatörleri ihraç ederek ülkemizi teknoloji alanında temsil ediyor

Yeni nesil teknolojilerle araçların hareket kabiliyetlerini taklit edebilen simülatörler geliştiren kadın girişimci Ayşe Ertaş, aynı zamanda sanal gerçeklik için gerçek zamanlı haberleşme yazılımları geliştiriyor. KOSGEB ile teknopark sayesinde tanıştığını ve bu sayede birçok destekten yararlanarak işletmesini açtığını söyleyen Ertaş, devlet desteklerinin özellikle kadın girişimcilere büyük ilham kaynağı olduğunu ifade ediyor. Hedefinin,  geliştirdiği simülatörlerin ülkemizdeki savunma sanayinin her alanında aktif şekilde kullanılabilmesi olduğunu söyleyen kadın girişimcimizin başarı serüvenine birlikte bakalım:

Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

27 yaşındayım. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden mezunum. Küçük yaşta annem ve 4 kardeşimle hayatın bütün zorluklarına göğüs gerdiğimiz ve yokluktan geldiğim için üniversite yıllarımda da sürekli olarak çalışmam gerekti. Hem kendimi geliştirmeyi hedefliyordum, hem de para kazanmak istiyordum. Fakat çalışırken fark ettim ki vatana millete aileme daha iyi bir evlat olabilmem için aklımdaki projeleri gerçekleştirmem ve ülkemde gördüğüm eksiklikleri gidermem gerekiyordu.  Üniversitemize teknokentimizin açılması ile de benim için sıfırdan nasıl iş kurabilirim düşüncesinin kapısı açılmış oldu. Ayrıca güzel tarafı bir de teknoparkta KOSGEB’le tanıştım. Tek sorunumuz elimizde hiçbir sermayemin olmamasıydı. Ortağım ile Manisa sanayisinde yazılım ve elektronik işler yapmaya başladık. Bu şekilde şirket kurabilmek için sermaye bulduk diyebiliriz. İşin ilginç tarafı şu anda yaptığımız iş savunma sanayisinde simülasyon ve simülatörlerken o zamanda tarım sektöründe yurt dışından alınan ürünleri yerlileştirerek daha ucuza mâl etmeyi başarıyorduk. Ülkemizde o kadar çok iş var ki yapılması gereken.  Şu anda bile iş yoğunluğumun arasında aklında fikirleri olan gençlere ulaşmaya çalışıyorum. Ülkemizin büyük bir teknoloji devi haline gelebilmesi için gençlerin iş kurup şirketleşmesi gerektiğini düşünüyorum. Gayret etmek ve iyi niyete inanmak benim için çok önemli.

Çalışmalarınızın başlangıç hikâyesini anlatır mısınız?

Üniversite yıllarımda bilgisayar mühendisliği mesleğini kavramak için farklı şirketlerde çalıştım. Her çalıştığım yer aklımda farklı projelerin oluşmasını sağladı. Fakat anladım ki bir yerde çalışarak özgün bir iş ortaya koyamayacaktım. Ülkemde gördüğüm eksiklikleri gidermek istedim. Ayrıca hep kendi sevdiğim işi yaparken, ‘Nasıl daha faydalı olabilirim?’ diye de düşünmeye başladım. Böylelikle iş kurmam gerektiğini düşünüyordum. Ortağım Nobatgeldi Geldimammedov ile de üniversitede tanıştım. Kendisi Türkmenistan’dan Türkiye’ye okumaya gelmiş bir şeyler geliştirmek isteyen bir öğrenciydi. Hava üssünü ziyaret ettik ve oradaki simülatörlerin teknoloji olarak ne kadar eski ve maliyetinin çok fazla olduğunu gördük. Bunun üzerine bir çözüm geliştirmek istedik. Yeni teknolojileri kullanan ve araçların tüm hareketlerini taklit edebilen bir simülatör geliştirme kararı aldık. Dünya üzerinde sanal gerçeklik teknolojisiyle 360 derece 3 eksende sınırsız dönebilen ilk simülatörü geliştirdik. Aynı zamanda simülatör için gerçek zamanlı haberleşme yazılımını geliştirdik.

HAVELSAN’ın iş ortağı olduk ve HAVELSAN aracılığıyla Katar projesinde görev aldık. 26 tane araç simülasyonu ve 6 farklı gerçek dünya simülasyonunu Katar Savunma Kuvvetleri’ne teslim ettik. Savunma sanayisinde farklı projelerde görev almaya devam ediyoruz.

Çalışmalarınızda neler üretiyorsunuz?

İlk çalışmamız yeni nesil simülatörler ile bir aracın tüm hareket kabiliyetini taklit edebilen bir simülatör geliştirmek oldu. Geliştirmiş olduğumuz gerçek zamanlı haberleşme yazılımı ile simülatörde tepkime süresini ortadan kaldırmayı amaçladık. Ayrıca dönen bir sistemde ‘sanal gerçeklik’ ve ‘artırılmış gerçeklik’ teknolojisini kullanıp entegrasyon yazılımını geliştiren ilk şirketiz. Gerçek dünya simülasyonları geliştirmekteyiz. Simülasyonların içinde gerçek dünya üzerinde var olan yollar, evler ve toprak yapıları yer almakta. Bunun sonucunda simülasyon ortamında gerçek dünyadaki gibi bir yere gitmeden tatbikat gerçekleştirilebilmektedir. Yine farklı araçların simülasyon ortamına aktarılmasını da sağlamaktayız.

KOSGEB ile nasıl tanıştınız? Hangi desteklerden faydalandınız?

KOSGEB ile teknokentimiz sayesinde tanışma fırsatı yakaladık. İlk olarak Girişimcilik Desteği’nden yararlandık. Bu destek sayesinde ilk ekipmanlarımızı şirketimize kazandırmış olduk. Bu sürecin devamında Ar-Ge ve İnovasyon Destek Programı’ndan ‘Yeni Nesil Simülatör’ projemiz ile faydalanmaya hak kazandık. Bu destek ile personel desteği, ekipman ve proje parçalarının üretilmesi desteklerini kazandık.

Öncelikle yapacağımız işte devlet tarafından onaylanan ve desteklenen bir projeye başlamak çok daha büyük bir kıymet taşımakta. Destek almadan bir yola çıkmak gerçek anlamda zor bir başlangıç olacakken KOSGEB ile projemizin desteklenmesi bize büyük bir umut kaynağı oldu.

KOSGEB desteği alarak gerçekleştirdiğiniz projenizden biraz bahseder misiniz?

Yeni Nesil Simülatör projemiz simülatörler için büyük bir değişimin başlangıcı oldu. Bunun sebebi, sanal gerçeklik teknolojisinin hareketli bir sistemde entegrasyonunun gerçekleştirilmiş olmasıdır. Sanal gerçeklik teknolojisi ile birlikte simülatörlere gerçeklik eğitimi verme imkânı oluşturduk. Artırılmış gerçeklik teknolojisi ile de sanal dünya ile kullanıcı arasında iletişimi sağlıyoruz. Kullanıcı araç içerisinde ve çevresinde bulunan tüm nesne ve aletleri kullanabiliyor, dokunabiliyor. Simülatör içerisinde bir araçtan başka bir araca geçmek sadece 5 dakikalarını alıyor. Bu da büyük bir maliyeti ortadan kaldırmış oluyor. Gerçek zamanlı haberleşme yazılımımız ile de kullanıcı-  simülasyon yazılımı arasında

1,5 milisaniye gibi bir sürede iletişim sağlanmış oluyor.

Ayakları üzerinde duran bir kadın girişimci olarak iş hayatında zorluklarla karşılaştığınız durumlar oldu mu?

Elbette her kadının yaşadığı gibi kadınlara olan inançsızlıklar ile karşılaşmak beni çok yordu. Bu inançsızlığı gösteren kişilerin genelde üniversitede olması beni daha da derinden üzdü. Özellikle erkek bir ortağımın olması sebebiyle gerçekleştirdiğimiz işlerde direkt onu muhatap alarak beni yok saymaya çalışan özellikle kadın olduğum için bunu yapan birçok insanla karşılaştım. Fakat onlara da sabır ile yaklaşmak ve durumu artık kabul etmelerini sağlamamız gerektiğini düşünüyorum. Herkes açık görüşlülükle bu durumu algılayamayabiliyor. Ben de ilk başlarda böyle bir durum ile karşılaşacağıma gerçekten inanmıyordum. İşin güzel tarafı ise ne zaman sanayiye gitsem orada büyük bir destek gördüm. Sanayide kime yaptığımız işten bahsetsek bize kendi çocuklarıymışız gibi destek çıktı. Bu çok güzel bir duygu birlikte başarmanın inancı. Bir kadın olarak başarılamayacak hiçbir şeyin olmadığına beni onlar inandırmış olabilir.

Çevrenizden bu girişiminiz ile ilgili nasıl tepkiler aldınız?

Gerçekten bizi derinden heyecanlandıran güzel tepkiler aldık. Özellikle katıldığımız fuarlar ve TEKNOFEST’ler yaptığımız işin ne kadar önemli olduğunu daha net bir şekilde anlamamızı sağladı. Azerbaycan’daki TEKNOFEST’e simülatörümüzü götürüp katılma fırsatı yakalamıştık. Orada aynı tepkileri almak bizi çok mutlu etmişti. Yukarıda bahsettiğim sanayideki desteğimizde bizim için büyük bir ayrıcalık olmuştur.

Bu süreçte sizi destekleyen ya da olumsuz yönde etkileyen kişi veya olaylarla karşılaştınız mı?

En büyük destekçim annemdir.  Süreç boyunca ve beni bu sürece hazırlayan ablam ve annem olmuştur. Ayrıca ortağım Nobat Bey de gerçek anlamda kendisi kadınların her işi rahatlıkla yapabileceği görüşündedir ve beni de her konuda yapabileceğime şüphe dahi ettirmemiştir. Olumsuzluklardan konuşmayı genel olarak hayatımda pek sevmem ama benim gibi hayata atılacak kadın ve erkekler için bu zamana kadar karşılaştığım olumsuzluklardan çıkardığım ders; asla vazgeçmeyin! Fedakârlık ve çabalamak hayattaki en büyük destekçiniz olsun.

İş hayatında kadın olmanın olumlu- olumsuz yönlerinden bahseder misiniz?

İş hayatında kadın olmanın çok fazla olumlu yönünü söyleyebilirim: Çok yönlü olmamız, aynı anda birden fazla şey düşünüp harekete geçebilmemiz, aynı zamanda da gelecekte olacakları ön görmemiz ve insanları iyi analiz edebiliyor olmamız gibi durumlar. Olumsuz yanları da, gerçekten duygularımızı yoğun yaşıyoruz ve bazen de bu durum bizi iş hayatında zorluyor. Çünkü kadınların üzerinde iş hayatında çok fazla baskı ve yük bulunuyor.

Üzerinde çalıştığınız yeni projeler varsa yazar mısınız?

Üzerinde çalıştığımız birden fazla yeni projemiz var. Türkiye’den dünya çapında ses getirecek büyük bir oyun ve simülasyon yazılımı çıkarmayı hedefliyoruz. Ayrıca geliştirmiş olduğumuz Yeni Nesil Simülatör projemizde de 6 + 3 eksen haline getirmeyi ve bunu da askeriyemizde çok yaygın şekilde kullanılabilir hale getirmeyi planlıyoruz. Ayrıca yurt dışında şu ana kadar 3 farklı ülkeye simülatör göndermekteyiz.

Yurtiçi satış ve varsa ihracatınız anlatır mısınız?

Yurt içi satışlarımızı askeri alanda olduğu için detaylı anlatamıyorum. Fakat şunu söyleyebilirim ki, bu alanda çalışan herkesin bizim ile tanıştıktan sonra söylediği tek şey; ‘Savunma sanayisinde bu duruma kadar nasıl gelebildiniz?’. Herkesin aklında bir yerlere ulaşmak için aracıyla gelinebileceğini düşünüyor. Fakat Ege’nin köylerinden okumuş gelmiş bir kızın ve arkadaşlarının işini en iyi şekilde yapıp bu işleri başaracağını kanıtladık.  Bizi üzen tarafı da yurt dışı satışlarımız yurt içi satışlarımızdan daha önce başlaması ve daha kolay olması oldu. Bizim ülkemize kazandırmak için geliştirdiğimiz simülatörümüzü ilk yurt dışından keşfetmeleri bizi biraz zorlamış olabilir. Güzel tarafı yurt dışından öncelikle Azerbaycan olmak üzere Meksika, Fransa, Japonya ve Arabistan ülkelerine sivil alanda ihracatlarımız başlamış durumda. Bu da bizi çok heyecanlandırıyor.

KOSGEB ile ilgili düşünceleriniz nedir?

KOSGEB’in büyük bir destek kuruluşu olduğunu düşünüyorum. KOBİ ve girişimcilerin gerçek anlamda destek aldıkları bir kurum. Ayrıca dünya çapında girişimcisini destekleyen ve farklı imkânlar sunan büyük bir devlet olarak bilinmekteyiz. Bu da çok gurur verici bir durum.

Aldığınız herhangi bir ödül var mı?

2019 yılında İstanbul TEKNOFEST’te gerçekleşen ISIF19 (İstanbul Uluslararası Buluş Fuarı)’da Uluslararası En İyi Buluş Ödülü’nü (IFIA Best National Invention Medal) kazanmış bulunmaktayız.

Ayrıca Cumhurbaşkanımızın da teşrif ettiği Kadın Emeği Zirvesi’nde de ödül aldım.

Hayallerinizden ve gelecek planlarınızdan bahseder misiniz

Covisart olarak gelecek planları yapsak da bizim için en değerli şey; hayalleri ve umutları olan insanlarla iç içe olabilmek, ülkemizi teknolojinin üretildiği ve geliştirildiği büyük bir ülkeye çevirmek istiyoruz.

Son olarak kadın girişimcilere bir tavsiyeniz olur mu?

Birbirimize daha fazla sahip çıkmalıyız. Gerçek anlamda hem iş hayatında hem de normal hayatta birbirimizin desteğine çok ihtiyacımız var. Ayrıca kendi yaşadıklarımdan çıkardığım bir başka şey de elinizde hiç maddi ve manevi bir destek olmayabilir. Eğer üzerinizde başka bir sorumluluğunuz yoksa sizi tutan şey kendiniz olursunuz. Bir an önce ayağa kalkmak ve savaşmak lazım. Türkiye’nin buna çok ihtiyacı var.